Son zamanlarda, bilimsel bir ekip alışılmadık bir şekilde ayın oluşum nedenini belirledi ve onlarca yıl önce New Mexico'daki Trinity Test Bölgesinde ilk nükleer patlamada (plütonyum bomba patlaması) oluştuğunu keşfettiler. Radyoaktif camsı kimyasal Yüzeyi kapladı. Bilim adamları bu camsı kimyasal maddeyi nükleer patlama noktasından 10 metreden 250 metreye kadar toplayarak "trititit" adını verdiler.
Trinity Nükleer Test Sitesinin bilinen tek iyi pozlanmış renkli fotoğrafı
Ekip, Kaliforniya-San Diego Üniversitesi'nden Profesör James Day tarafından yönetiliyor Ekip, trinitit ve ay kayaları arasındaki ilişkiyi analiz etti ve buldu. Benzerlikler Hepsinin yüksek oranda tükenmiş uçucu elementler içermesi ve neredeyse hiç su içermemesidir, bu bileşenler aşırı koşullar altında (ultra yüksek sıcaklık ve yüksek basınç) oluşan radyoaktif malzemelerdir. Günün araştırması, ay oluşumunun "çarpışma teorisini" destekleyen yeni kanıtlar sağlıyor.
Science Advances dergisinde yayınlanan bir makalede ekip, uçucu maddelerin yüksek oranda tükenmiş (çinko gibi) nükleer patlama merkezine nasıl daha yakın hale getirileceğini ve daha ağır element izotoplarında nasıl zenginleştirileceğini tartıştı. Ayın, Dünya ile Mars büyüklüğünde bir gezegen arasındaki çarpışmada oluştuğu düşünülüyor. Çarpışma sırasında benzer bir kimyasal reaksiyon meydana geldi ve sonunda ay oluştu.
Profesör Günü açıklamasında şunları söyledi:
"sonuç şunu gösteriyor: Bu elementin yüksek sıcaklıklarda tükenmesi, ay oluşumunun başlangıcında üretilen etkiye benzer. Uçucu elementlerin kaybına ve ağır izotoplarının zenginleşmesine yol açan bu tutarlı bir teori, ancak şimdi bunu kanıtlamak için yeterli deneysel kanıta sahibiz. "
Aslında bilim adamları, Ay'ın oluşumu sırasında benzer reaksiyonların meydana geldiğinden uzun zamandır şüpheleniyorlardı, ancak laboratuvarda aynı koşulları yaratmak kesinlikle zor ve plütonyum bombası patlaması sahnesi, bunları gözlemlememiz için nadir bir fırsat sunuyor. Aşırı koşulların etkisi.
"Bilimsel bir tavırla, 70 yıldan daha uzun bir süre önceki olaylardan en son ve en önemli bilimsel bilgileri elde ettik ve insan bilişini kalıcı olarak değiştireceğiz"