Güney Pasifik Seyir Defteri (19) En korkunç volkanik patlama
Sıcak Rabaul toprağı bir alev dağı gibidir, ancak rabaab kaplıcasının üzerinde duran yer ne kum ne de taştır.Bu, azgın ateşin yaktığı toprak ve kayalara benzer, küçük parçalar, küçük parçalar, Yürümeye başladığımda, ayaklarımın altında patlamış mısıra benzeyen net bir gıcırtı sesi vardı, ama siyah olması üzücü.
Sahilde dururken deniz ılıktır bunun havanın ısısıyla bir ilgisi yoktur ama yanardağın neden olduğu durum ama iç kıyıya daha yakın olan deniz kaynar, 100 derece yüksek sıcaklıkta ve yüzeyde sürekli baloncuklar vardır. , Etrafın hepsi sarı, sanki yanmışlar gibi, kimse ayakkabıların yanacağından korktuğu için çok yaklaşmaya cesaret edemiyor, ama aslında, açık olmasa da ayakkabılarımın ön ucu çoktan yanmış. Ama ben tamamen güvenli taraftayım. Siyah patlamış mısırın da sıcak olduğu görülmektedir.
Belki de bu nedenle havadaki sıcaklığın daha da yüksek olması, deniz suyunun ısıyla alçalması ve birdenbire insan ayak izlerinin gerçekten dünyanın her yerinde olduğu hissediliyor. Ancak 1994'te, bir volkanik patlama (diğer iki yanardağın aynı anda patlaması da dahil olmak üzere) tüm Rabaul'u yuttu ve şehir yok edildi. Bugün Rabaul hala yeni bir şehir. Eski şehir uzun zamandır derin toprağa gömüldü. Görebileceğiniz tek şey O zamana kadar, o sırada havaalanı olduğu söylenen yerden çıkıntı yapan tek bir çatı vardı.
Ve sadece birkaç gün önce, bu volkanda küçük bir kargaşa oldu. Yerel araştırma merkezi, yıkıcı bir darbe ile aniden ve kontrolsüz bir şekilde patlayacağından korktuğu için her gün yanardağın durumunu gözlemliyor.
Tabii ki, sıradan turistler için yanardağa yakın olmak, herhangi bir açık hava etkinliğinden daha heyecan verici görünüyor. Dahası, Rabaul aynı zamanda Pasifik Savaşı'nın en ünlü 2. Dünya Savaşı alanlarından biri. Bu nedenle, çoğu Asyalı turist buraya Japonya'dan geliyor. insanlar. Çok az Çinli var, Çin'den gelen son kruvaziyer gemisinin 2002 yılında olduğu söyleniyor. Ancak Çinlilerin gelişinin sözde açık yanardağı aniden ücretli bir cazibe haline getirmesini beklemiyordum, sadece yanardağ değil, müze de. Tarihle ilgilenmeyen çoğu turist yanardağları tercih edecek.
Kraterin neye benzediğini ve hala magmayı görüp görmediğimi hep merak etmişimdir. Ama çok uzakta, önünüzde dik durmasına rağmen ileri geri gitmesi 3 saat sürüyor (yerlilerin hızına göre bizim için dört beş saat sürebilir.). Siyah patlamış mısırın sıcaklığı tahmin edilemez. Sahile yaslanarak ayakkabılarımı çoktan yakabilirim, ama kratere yaklaştığımda yanacak mı?
İnternette özellikle ünlü bir resim var - kendini işine adamış bir yabancı fotoğrafçı bir volkanın fotoğrafını çekmeye çalışıyor, ayakkabıları ve tripodu yanıyor, ama yine de sakince çekim yapıyor. Böyle bir resmi hayal edemiyorum, ayaklarımı mahvedecek. Sonuçta, patladığında bir şehri yok edebilir.
Yakındaki dağlar neredeyse hiç otsuzdur, bazı bitki örtüsü yetişse bile seyrek ve neredeyse keldir. Garip olan şey, bu dağların taşlara ve kumlara görünmez olması ve temelde siyah patlamış mısır olmasıdır.Kumsal bile siyah patlamış mısırla dolu. Kabuk, deniz balığı veya başka canlılar bulamazsınız. Son olarak bulunan yengeç, deniz suyunu sadece kabuğu kalacak kadar kaynatılarak pişirildi.Masum olarak mı kayboldu yoksa kasıtlı olarak birinden mi kaynaklandı bilmiyorum. Kısacası, sıcaklığın olduğu deniz suyu bölgesinde balıkları pek göremezsiniz.
Yerel çocukların denizde kanoyla bile kürek çekmesi inanılmaz, çok sakin, yanardağ ve sıcak su ona pek dehşet vermiyor.Belki de şehrin yutulduğunu deneyimlemediği için.
Deniz manzarasını alışılmadık kılan da buradaki yanardağdır. Yanardağın altında deniz vardır ve denizin derinliği yanardağın tabanıdır.Ne tür bir gizemli resim olduğunu kimse bilmiyor ama yerel adalılar buna hayran. . Volkanın çevresinde, düz zemine veya yamaçta dikilmiş birçok beyaz haç var, sadece bir haç, kelime ve taş tabletler yok.Lajubaur bile bir şikayet gibi görünen tipte haçlar görmüştür. İnsanlar ve şehirler taziyelerini ve anma törenlerini dile getiriyor.
Rabaul müreffeh olmamasına ve Alotau'dan çok daha zengin görünmesine rağmen, bir şehir birdenbire harabeye dönüşür, etrafı magma ile sarılır ve yıkılır, kimse bu korkunç ve acılı tabloyu hayal edemez. Canlı topraklar aniden siyah patlamış mısır yığınına dönüştü. Belki de eski kumsal, tıpkı uzaktaki dağlar gibi güneş ışığı ve yumuşak kumla doluydu. Çalılar vardı ve birçok ilkel adalı yaşıyordu. Yerel çocuklar ve yetişkinler orada olacaktı. Burada oyna.
Beyaz kumlu plaj kadar yumuşak olmasa bile, en azından Alotanın sahili kadar yumuşaktır - çimenler, muz ağaçları, hindistancevizi ağaçları ve çim barakalarıyla kaplıdır (yine de burada çim barakaları da vardır, ancak Altaonunkilere kıyasla, ben Yardım edemem ama buna sempati duyuyorum). Her pazar günü balık pazarı da dahil olmak üzere gürültülü pazar yakındadır. Rabaulun Pazar gününün Alotau ile aynı olup olmayacağını bilmiyorum.
Ama Pazartesi günkü Rabaul sebze pazarı gerçekten gürültülüydü, neredeyse yarım günümüzü orada geçirdik. Bu yanardağın dışında beni çok mutlu eden başka bir yer.
Rüzgarın tuzlu tadı, başka bir yerde, rabaab kaplıcasının yakınında sahilde net bir şekilde kokulduğunda, yoğun sıcaklık dışında rüzgarda koku yoktur. Yerliler yere tezgahlar bile kurdular, kaplumbağa kabukları ve büyük kabuklar da dahil olmak üzere bazı el yapımı deniz kabuklu kolyeler, bilezikler, küpeler vs. sattılar, derileri herhangi bir tepki olmaksızın doğrudan siyah haşlanmış pirince tutturuldu. Sıcaklığı düşürdük mü yoksa çok mu titiziz bilmiyorum. Bazı açılardan bizden daha güçlü olduklarını kabul etmeliyim.
Çevre ve felaketler onları bu deniz bölgesinde çok iyi yaşamalarına neden oldu - Rabaul, bu Güney Pasifik gezisi sırasında Güney Pasifik'teki son ada kentiydi ve daha sonra Saipan'a tekrar gelmeden önce üç gün boyunca HNA'ya devam etti. Yani Rabaul kötü olsa bile, insanlar hala eğlenmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Pek çok turist kaynayan deniz suyunu ve siyah haşlanmış pirincin gizli korozyonunu umursamıyor, yine de kordonu geçiyorlar, manzarayı görmek ve hatta fotoğraf çekmek için daha iyi açılar ve yamaçlar arıyorlar. Elbette buraya çekilen uyarı çizgisi herhangi bir uyarı anlamına gelmez, siz denizin sıcaklığını denemek istemedikçe kimse sizi durdurmayacak ve sonra yüksek bir yokuşu tırmansanız, hatta kratere gitmeyi isteseniz de fiziksel gücünüz ve paranız olduğu sürece, Yapılması neredeyse imkansız hiçbir şey yok. Yerli halkın gözünde bu, alışkın olan ve sadece Çinli turistlerin ilgisini çekecek bir şey.
Tabii ki, pek çok insan öğrenmek için kratere gitmek istemiyor. Pek çok insan hareket etse de, zaman ve fiziksel güç büyük sorunlar. Rabaulun adamları Afrikalılar kadar sert görünüyor. Sıcaktan ve çetin ortamdan korkmayan bu ülkede kadın ve erkek neredeyse çıplak ayakla yürüyor, bu olay yol boyunca tüm ada ülkelerinde görülmesine rağmen, Papua Yeni Gine kadar yaygın değil.
İpuçları:
(1) La Bol, Alotau gibi Papua Yeni Gine'de bir şehirdir.
(2) Yerel kiralık araç fiyatları çok barbarca, bu yüzden pazarlık yapmak için çok çalışmalıyız ve insan sayısının daha büyük bir avantajı olacak. Bu geziyi bir örnek olarak ele alalım, iyi bir pazarlık yapmamanın sonucu kişi başı 27 dolardı ama öğleden sonra kişi başı 10 dolarlık bir durum vardı.
(3) Yöresel hediyelik eşyaların fiyatları da çok barbar, çoğu yerde başlıyor bu yüzden alışveriş yaparken dikkatli olmalısınız.
(4) Maske takın Yerel şehir tuhaf kokularla dolu. Bu, Rabaul'un merkezinde açıkça görülüyor .. Yerel halkın nadiren banyo yaptığı söyleniyor.
(5) Papua Yeni Gine'de seyahat ediyorsanız, önce yerel para biriminde ödeme yapabilen bir ATM bulun. Rabaul'un ATM makinesi çok tuhaf olduğu için kredi kartı bile çıkarılamıyor, sadece bakiye kontrol edilebiliyor. Yeterli ABD doları ve Avustralya doları getirirseniz, döviz kuru yerel para birimi kadar iyi değildir.
(6) Yerel kiralanan veya kiralanan arabalar, genellikle daha fazla otobüs vardır. Yerel otobüsler minibüslerle aynıdır, genellikle 15 koltukludur. Bir araba kiraladığınızda sürücüye bunu açıkça belirtmeyi unutmayın, yolda yerlilere binemezsiniz, aksi takdirde arabadaki koku, tabii ki, deneyimlemek istiyorsanız, dayanılmaz olur. Aynı zamanda, yerel arabaların bölmelerindeki koltuk kılıfları asla yıkanmaz, bu yüzden zihinsel olarak hazırlıklı olun.
(7) Volkan geçici olarak kişi başına 2 ABD doları talep ediyor, ancak gelecekte fiyatın ne olacağını söylemek kolay değil ve daha yüksek olabilir.
(8) Şehir merkezinde çok sayıda Çin'e ait süpermarket var, ancak restoran yok. Çin restoranları genellikle nispeten uzaktadır ve alışverişe çıkacak pek bir şey yoktur.
(9) Alotau'dan satın alınan yurtiçi cep telefonu veri paketi Rapol'da kullanılamaz.
