Emlak çağına veda! Ekonomist: Çin'in konut talebi 2012-2017'de zirveye ulaştı
Gayrimenkule gelince, insanlar her zaman paradoksal bir bağlama düşüyorlar: Yüzeyde evlerin konut tüketim malları olduğunu söylüyorlar, ama aslında hepsi konutu finansal spekülasyon olarak görüyor.
Çin Aile Finansmanı Araştırma ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan "2018 Çin Kentsel Aile Zenginliği ve Sağlık Raporu" na göre, konut varlıkları Çin'deki kentsel hanelerin toplam varlıklarının% 77,7'sini oluşturuyor, bu da çoğu Çinlinin evleri bir varlık tahsisi türü olarak gördüğü anlamına geliyor. Yaşamayı değil, korumayı ve değeri artırmayı umuyoruz.
Son on yılda, geliştiriciler yüz milyarlarca satışa ulaştı. İkinci kademe bir şehrin yıllık arazi satış geliri yüz milyara ulaşabilir. Emlak pazarı 15 trilyona kadar genişleyebilir. Bu yılları tanımlamak için dört kelime kullanın. Buna "emlak çağı" diyebiliriz.
Zaman sürekli değişiyor ve döngü er ya da geç yok olacak ... Şimdi, emlak çağına veda etmemiz gerekiyor gibi görünüyor.
10 Mart'ta, Haitong Securities'in baş ekonomisti Jiang Chao, Çin'deki son doğumların zirvesinin 1987'de 25,5 milyon olduğuna ve Çin'deki ilk ev satın alma yaşının 25-30 civarında olduğuna işaret eden bir araştırma raporu yayınladı. Çin'de konut alımları için en yüksek talep 2012 ile 2017 arasında zirve yaptı.
Uzmanların bakış açısı çok açık: Bir evin ne kadar anlam taşıdığı önemli değil, onu artırmak için birinin onu satın alması gerekiyor. Bir ev satın almanın Çin halkının binlerce yıldır bir alışkanlığı olduğunu, kayınvalidenin ve çocukların eğitim ihtiyaçlarından bahsetmiyorum bile.Emlak piyasasının uzun vadeli gelişimini belirleyen, nüfusun ev satın alma talebidir.
Yaklaşık 30 yıl sonra, 1987 yılında nüfusun zirvesinde doğan ana ev alıcıları, 7 yıl önce, 2012 civarında ev satın alma talebinin zirvesine ulaştı.
Emlak piyasasının tarihsel eğilimine bakarsak, tam olarak 2012-2013 ve 2015-2017 yıllarında iki yükselen gelgit dalgası vardı. Jiang Chao'nun mantığı, ilk eve ihtiyaç duyulan yaş, doğumun en yoğun zamanı olup olmadığı, çok kapsamlı. Artan konut fiyatlarının aşırılıkları ve emlak sektörünün hızlı genişlemesi çok tutarlı.
Buna ek olarak, baraka reformlarının paraya çevrilmesi, ev sahipliği ve şehirlerdeki çiftçilerin "vatandaşlaştırılması" gibi değişkenlerin etkisini de göz ardı etmemeliyiz. Bu faktörlerin daha da teşvik edilmesinden dolayı, son iki turluk konut fiyatları artmıştır. Artık ilk kez evden satın alan nüfusun zirvesi sona erdiğine, azalan reformun parasallaşmasının sıkılaştırılması ve dalgalı nüfusun küçülmesiyle birlikte, gelecekteki emlak piyasası büyük olasılıkla "aşağıdan yükselmiş" olacaktır.
Elbette gayrimenkul çağına veda etmek, gayrimenkulün gerilediği anlamına gelmez, bir anlamda bu aslında emlak piyasasının nirvana'sıdır.Konutun finansal mülkiyeti ikinci sırada yer alacak hatta yok olacaktır.Kendi kendine işgal birinci ve akılcı ev sahipliği kavramıdır. İnsanların gönlünde kök salacak, gayrimenkul sektörü eş zamanlı kiralama ve satış, butik konut, koordineli kalkınma gibi yeni büyüme noktalarına da öncülük edecek, yüksek konut fiyatları endişesi de zamanla ortadan kalkacak.
