Güney Asya'nın en büyük ülkesi ve dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan, bu garip gelenekler antik ve gizemli ülkede her zaman popülerdir. Hindistan'ın kırsal kesimlerinde, vahşi doğada tuvalete gidip gelme geleneği hâlâ hüküm sürmektedir, yani evde tuvalet yoktur, bu yüzden tuvalete gitmek için vahşi doğaya gidin. Bir gün, 26 yaşındaki bir kadın, ishal nedeniyle tuvalete tek başına gitmek için sahaya tek başına gittiğinde birkaç erkek tarafından toplu tecavüze uğradı. 13 yaşındaki başka bir kız da tuvalete giderken toplu tecavüze uğradı ve ardından bir mango ağacına asıldı.
Bu gelenek, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin göreve geldiğinde ve Hindistan'ı temizlemek için bir plan başlattığında bir tuvalet devrimi başlatmasına neden oldu, ancak uygulamanın sonuçları tatmin edici değildi. Hindistan'daki bu tür kötü alışkanlıklar, evde tuvalet yapmanın yaşlılara hakaret ve saygısızlık olduğuna inanan eski kast sisteminden kaynaklanıyor. Erkek kahramanın ve kadın kahramanın hikayesini gerçekçi temalardan oluşan bir tuvalet yaparak anlatan "Tuvalet Kahramanları" filmini de filme aldılar. Bunun anlamı kötü alışkanlıklardan kurtulmaktır.
Hindistan'daki bu tür kötü alışkanlıklar yalnızca toprak ve su kaynaklarını kirletmiyor, aynı zamanda salgın hastalıkları da yayıyor. Hindistan da ineklere delice tapan bir ülke, ineklerin kutsal nesneler olduğuna, kutsal ve dokunulmaz olduğuna inanıyorlar, sokakta özgürce yürüyebiliyorlar ve hatta hastalıkları tedavi edebileceğine inandıkları idrarlarını bile içebiliyorlar.