Çin'in "Sky Eye" ı gerçekten yabancı sinyalleri algılayabilir mi? Liu Cixin ile sohbet ettik
-
Bir gün, uzak yıldızlararası boşluğu geçtiğimizi ve daha yaşlı bir zeki yaşam ailesine katıldığımızı alçakgönüllülükle keşfedebiliriz. Uzun bir yolculukta arkadaş olun.
-
Bu makalenin yazarı, Çin'deki "Sky Eye" ı ziyaret etmeden önce "Atlantic Monthly" Ross Andersen'ın (Ross Andersen) kıdemli editörüdür ve ünlü bilim kurgu yazarı Liu Cixin, uzaylılarla temasın görüşleri hakkında sohbet etmiştir.
Bu yılın Ocak ayında, ünlü bilim kurgu yazarı Liu Cixin, Çin Bilimler Akademisi tarafından yeni tamamlanan 500 metrelik küresel radyo teleskopunu (FAST) ziyaret ettiği Guizhou'yu ziyaret etmeye davet edildi.
"Gök Gözü" olarak bilinen bu teleskop, dünyanın en büyük radyo teleskopudur ve kalibresi Amerikan Arecibo radyo teleskopunun iki katıdır.
"Sky Eye" son derece yüksek bir hassasiyete sahiptir, casus uydu bir sinyal iletmese bile, onun tarafından keşfedilecektir, ancak esasen olağanüstü bir amaç dahil olmak üzere bilimsel araştırmalar için kullanılır:
Dünya dışı uygarlığın radyo sinyallerini izlemek için özelleştirilmiş dünyanın ilk amiral gemisi teleskopudur. Önümüzdeki on yıl içinde gökten yabancı sinyaller düşerse, Çin muhtemelen bunu ilk duyan olacaktır.
Bazı açılardan, Liu Cixin'in "Sky Eye" ı ziyaret etmeye davet edilmesi beklenmedik değildi.
Çin'de uzay işlerinde büyük bir söz sahibidir ve hatta Çin hükümetinin uzay ajansı bile bazen ondan tavsiye ister. Liu Cixin'in Çin bilimkurgunun kıdemli bir üyesi olduğu söylenebilir ve diğer Çinli yazarlar tarafından "Büyük Liu" olarak kabul edilir. Daha önce, Çin Bilimler Akademisi'nden mühendisler, Liu Cixin'e ilhamlarından dolayı teşekkür ederek ona "Sky Eye" ın yapım süreciyle ilgili en son bilgileri göndermişlerdi.
Ancak başka bir açıdan, Liu Cixin'in "Gökyüzünün Gözü" nü ziyaret etme daveti de biraz şaşırtıcıydı.
İnsanların ve uzaylıların ilk kez temasa geçmesinin tehlikesiyle ilgili kitaplarında çok sayıda açıklama var.
"Bu tür bir uzaylı" nın ortaya çıkıp insan soyunun tükenmesine yol açabileceği konusunda uyardı. "Three-Body" in İngilizce ekinde şöyle yazdı: "Belki de on bin yıl sonra, insanlığın izlediği yıldızlı gökyüzü hala boş ve sessizdir, ama belki yarın uyanır ve dünyanın yörüngesine park edilmiş bir ay olduğunu buluruz. Büyüklüğünde bir uzay gemisi. "
Çin'in "Sky Eye" dünya dışı uygarlıktan gelen sinyalleri algılamak için özelleştirildi
"Üç Vücut" un ikinci bölümünün sonunda bir ana karakter, romanın derin fikirlerini ifade ediyor.
Dedi Hiçbir medeniyet varlığını evrene ilan etmemelidir. Varlığını bilen başka herhangi bir medeniyet, medeniyeti genişlemeye yönelik bir tehdit olarak görecek ve tüm medeniyetlerin yapacağı gibi, rakiplerini teknolojik olarak daha gelişmiş bir medeniyet tarafından yok edilene kadar ortadan kaldıracaktır.
Bu acımasız evren görüşüne denir "Karanlık Orman Teorisi" , Çünkü evrendeki her uygarlığa karanlık ormanda gizlenmiş bir avcı muamelesi yapıyor, rakiplerinin hışırtısını dikkatle dinliyor.
Liu Cixin, "Bilim kurgudan gelen bir şeye benziyor." Dedi.
Bu yaz "Sky Eye" ı ziyaret etmek için Çin'e gittim, ancak Liu Cixin ile ilk kez Pekin'de tanıştım. "Sky Eye" ı ziyaret ettiğimde ne göreceğimi bilmek istiyorum. Çeviriyi dinledikten sonra Liu Cixin sigarayı bıraktı ve yüzünde bir gülümseme belirdi.
"Bilim kurgudan bir şeye benziyor" dedi.
Bir hafta sonra trenle Şangay'dan ayrıldım. Tren iç bölgelere doğru ilerledikçe, gittikçe daha az gökdelen ve vinç var. Yeşil pirinç tarlalarına ve uçsuz bucaksız sise bakıldığında, antik Çin'in ihtişamını hatırlayamazsınız: Çin, birçok Asya ülkesi tarafından benimsendi; madeni paralar, banknotlar ve barut icat edildi; hala sulama rolü oynayan bir su koruma sistemi oluşturuldu.
Çin'in ünlü bilim kurgu yazarı Liu Cixin
Öğlen Guiyang Tren İstasyonu'na vardık. Ertesi sabah, beni "Sky Eye" a götürmesi için bir şoför tuttum. Yol boyunca küçük köyleri, motosikletleri ve bazı yayaları görebilirsiniz. Bazı binaların yüzlerce yıllık bir geçmişi var ve bazıları "Sky Eye" projesi için yıkım ve yeniden yerleşim evleri olarak yeni inşa edildi.
Dünya Dışı Medeniyet Arayışı (SETI), bilimsel toplulukta bile, genellikle dini mistisizmin bir biçimi olarak reddedilir.
Yaklaşık 25 yıl önce ABD Kongresi, Senatör Richard Bryan tarafından önerilen ve ABD SETI programının mali tahsisatını iptal eden bir bütçe değişikliğini kabul etti. Brian, "artık vergi mükelleflerinin parasının Marslıları bulmak için kullanılmayacağını" umduğunu söyledi. Sonuç olarak, SETI'nin ana bilimsel hedef olduğu dünyanın ilk dünya standartlarında radyo teleskopu ABD'de değil, Çin'de ortaya çıktı.
SETI'nin din ile bazı ortak yönleri var.
İtici gücü, insanların bağlantı ve aşkınlık konusundaki derin arzusundan gelir, insanlığın kökeni, doğanın orijinal yaratıcılığı ve evrendeki geleceğimiz ile ilgilidir. ABD Kongresi'nin SETI'nin finansmana layık olmadığını düşünmesinin nedeni bilinmemektedir, ancak ABD hükümetinin bilinmeyeni keşfetmek için büyük miktarlarda para yatırmaya çok istekli olduğunu bilmeliyiz, bazı fenomenler olsa da olmasa bile hala belirsiz. Kara delikleri ve yerçekimi dalgalarını keşfetmeye yönelik bilimsel projeler maliyetli, zaman alıcı ve hedefin yalnızca spekülasyon olduğu zaman başladı. Akıllı yaşam gezegende gelişip gelişebilir, Darwin bunun bir spekülasyon değil, bir gerçek olduğunu kanıtladı. SETI, Darwin'in evrim teorisinin önerdiği belki de en büyüleyici bilimsel projedir.
ABD hükümetinin finansmanı olmasa bile, SETI şimdi küresel olarak canlanıyor.
2015 yılında, Rus milyarder Yuri Milner (Yuri Milner), Berkeley Kaliforniya Üniversitesi'nde bir SETI projesine 100 milyon dolar yatırım yapmak için kendi cebinden ödeme yaptı. Bu ekip, bir günde, on yıl önceki bir yılda olduğundan daha fazla SETI gözlemi yaptı. 2016 yılında Milner, yıldızlararası bir araştırma projesine 100 milyon ABD doları daha yatırım yaptı: Şili çölünde inşa edilecek devasa bir lazer dizisi ışınlar yayacak ve 4 ışıkyılı uzaklıkta düzinelerce son derece ince detektörü fırlatacak. Alpha Centauri, gezegenini yakından gözlemlemek için. Milner, bu sondaların taşıdığı kameraların "Yeni Dünya" yı keşfedebileceğini söyledi.
Yukarıda bahsedilen SETI projesinin ekip lideri Andrew Siemion bu olasılığı inceliyor.
"Gökyüzü Gözü" hala yapım aşamasındayken oradaydı.Bir yandan gelecekteki ortak gözlemlerin temelini atmak, diğer yandan SETI'nin büyüyen radyo astronomi gözlemevleri işbirliği ağına katılmaları için "Sky Eye" ekibine hoş geldiniz demek istedi.
Geçen sonbahar, Simon ve ben Birleşik Devletler'deki bir radyo astronomi gözlemevinde gece SETI gözlemleri yaparken, durmadan "gökyüzünün gözleri" hakkında konuştu. "Sky Eye" ın dünyadaki en hassas radyo teleskopu olduğunu ve radyonun "dünya dışı uygarlık sinyal vericileri tarafından kullanılan en olası teknoloji olarak kabul edildiğini" söyledi.
Çin'e gitmeden önce Simon, "Sky Eye" çevresindeki yolu takip etmenin zor olduğunu hatırlattı, ancak cep telefonumun sinyali kararsızlaşmaya başlarsa, bu benim varmak üzere olduğum anlamına geliyor. "Gökyüzü Gözü" yakınında, bilim adamlarının başıboş elektromanyetik radyasyonu derin uzaydan gelen sinyaller olarak algılamalarını önlemek için bir radyo sessizlik alanı var. Süper bilgisayarlar, önceki SETI gözlemleri sırasında toplanan milyarlarca yanlış alarmı taramaya devam ediyor ve bunların çoğu insan teknik müdahalesinden kaynaklanıyor.
Sürücü geri dönmek üzereyken, cep telefonu sinyalim sonunda zayıflamaya başladı ve sonunda tamamen kayboldu. Guiyang'dan yola çıktığımızdan beri beş saattir yoldayız.
Dünyadaki hiçbir uygarlığın Çin'den daha sürekli bir astronomik geleneği yoktur. 3.500 yıldan fazla bir süre önce, Çinli mahkeme yetkilileri kaplumbağa kabukları ve inek kemiklerindeki kozmik olayları kaydetmek için hiyeroglif kullandılar. Çin'in kendisini Bronz Çağı medeniyetinin tek hayatta kalanı olarak görmek için her türlü nedeni vardır ve eski Babil uygarlığı, eski Yunan uygarlığı ve hatta eski Mısır uygarlığı tarihin tozu haline gelmiştir.
MÖ 14. yüzyıl, oracle kemik yazıtlarında öne çıkan en eski kayıt
1954 yılında yayınlanan "Çin Bilim ve Teknoloji Tarihi" nin ilk cildinde İngiliz Sinolog Joseph Needham bir soru sordu: Çin, eski zamanlarda insan biliminin ve teknolojisinin gelişmesine birçok önemli katkı sağlasa da, Çin'de bilimsel ve teknolojik devrim neden gerçekleşmedi? meydana gelir mi? Bu soruna "Needham Sorunu" denir. Voltaire ayrıca eski Çin'in geometrisinin neden durgunlaştığını ve güneşmerkezli teorinin Çin'e neden tersi yerine Batı'dan getirildiğini merak etti. Sebebin, Konfüçyüsçülerin gelenek üzerindeki vurgusunda yattığına inanıyor. Diğer tarihçiler Çin'in son derece istikrarlı siyasi ortamını suçladılar. Çin'in geniş toprakları birbiri ardına uzun hanedanlar tarafından yönetiliyor ve teknolojik canlılık, parçalanmış Avrupa'yla karşılaştırılamaz. O dönemde Avrupa'da küçük bir toprak parçası üzerinde 10'dan fazla ülke olabilirdi ve çatışmalar yıllarca devam etti. Atom bombasını geliştiren "Manhattan Projesi", bize savaş riskinin bilimsel düşünceyi keskinleştirebileceğini söylüyor.
Nedeni ne olursa olsun Çin, bilim ve teknoloji anlamında yavaş yavaş Batı'nın gerisinde kaldı.Sonuç olarak, ağır bir bedel ödedi. Batılı güçler, ülkeyi açmak için güçlü tekneler ve silahlar kullandılar, bir dizi eşitsiz anlaşmalar imzaladılar ve topraklarını terk edip tazminat ödemeye zorlandılar.
Çin acısından, parlak bilimsel başarıların ülkeye büyük prestij verebileceğini öğrendi.
Çin, ancak reformdan ve 1980'lerde açıldıktan sonra jeopolitik gücünü yeniden kazandı. Deng Xiaoping'in bilim ve teknolojiye neredeyse dini bir saygısı vardı ve bu duygu, günümüz Çin kültüründe hala şiddetli. Çin'in Ar-Ge harcamalarının 2020 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri'ninkini geçmesi bekleniyor, ancak bilimsel araştırmanın kalitesi eşit değil.
Çin'in bilimsel gelişimi Batı'yı yakalayabilir mi? Bu hala bilinmiyor.
Çin acısından, parlak bilimsel başarıların ülkeye büyük prestij verebileceğini öğrendi. Sovyetler Birliği ilk uydusunu fırlatıp insanları uzaya gönderdiğinde, Amerikan astronotları Yıldızları ve Çizgileri Ay'a yerleştirdiğinde, Çin yalnızca seyirci olabilirdi.
Geçmişte Çin esas olarak uygulamalı bilimlere ayrılmıştı ve şimdi temel bilimlere çok fazla kaynak ayırmaya başlıyor. Çin de gözünü Mars'a dikti. 21. yüzyılın teknoloji marşında, Çin'in yükselişini hiçbir şeyin Mars'a ayak basan Çinli astronotların yüksek çözünürlüklü fotoğraflarından daha iyi temsil edemeyeceğinden korkuyorum.Daha iyi bir temsilci varsa, insanlar ve uzaylılar arasındaki ilk temas olabilir.
"Sky Eye" dan 16 kilometre uzakta bir güvenlik kontrol noktasında cep telefonumu güvenlik görevlisine verdim. Güvenlik görevlisi, telefonu kasa odasına kilitledi ve başka bir elektronik ürün taşımadığımı kanıtlamak için beni iki metal dedektöre yönlendirdi. Başka bir güvenlik görevlisi beni dar bir yoldan sürdü ve zikzak bir merdivene geldi. Dağın yamacında 800 basamak çıkın ve "gökyüzünün gözüne" bakan bir platforma varacaksınız.
Bu yılın Eylül ayında ölümünden önce, radyo gökbilimci Nan Rendong, "Sky Eye" projesinin teknik lideri ve bu projenin ruhuydu. Bu teleskopu dünya dışı uygarlığı aramak için özel olarak kullanan onun çabasıdır. 1990'ların başında "Sky Eye" projesi konseptinin önerilmesinden bu yana projede yer aldı. Çin'in karstik dağlarındaki çöküntülerden "Sky Eye" in inşası için uygun yüzlerce aday yeri seçmek için uydu görüntülerini kullandı.
Mikrodalgalar (Büyük Patlama'nın soluk parlaması gibi) dışında, radyo dalgaları elektromanyetik radyasyonun en zayıf şeklidir. Dünyadaki tüm gözlemevleri tarafından bir yılda yakalanan radyo dalgalarının toplam enerjisi, bir kar tanesi yere düştüğünde açığa çıkan kinetik enerji kadar iyi değildir. Bu nedenle, bu zayıf sinyalleri toplarken sessiz bir bölgenin kurulması gerekir. Bu nedenle Çin, dünyanın herhangi bir yerinden daha sakin bir bölge olduğu için bir gün ayın arkasına bir radyo astronomi gözlemevi inşa etmeyi planlıyor. Bu nedenle, geçtiğimiz yüzyılda, parlak şehirden uzakta, dayak yolu üzerinde radyo astronomik gözlemevleri inşa edildi. Aynı nedenle Nan Rendong, kalabalıktan uzak karstik dağlık alanda "Tianyan" için bir yer seçti. Bu kireçtaşı dağları yükseliyor, pürüzlü, subtropikal bitkilerle kaplı ve gözlemevini rüzgar ve radyo gürültüsünden korumak için doğal bir engel oluşturuyor.
Alıcı, yıldızlı gökyüzündeki milyarlarca radyo dalgasından gelen yabancı işaretçileri bulmak için kendi hassas algoritmasını kullanacak.
Aday sitelerin listesini listeledikten sonra Nanren, dağlarda ve nehirlerde yürüdü ve bizzat araştırmak için bölgeye gitti. Dawotai Çöküntüsü'nün merkezine geldiğinde, neredeyse simetrik dev bir kasenin dibinde, dağlarla çevrili ve doğanın şaheseri olarak adlandırılabilecek neredeyse mükemmel bir daire oluşturmuş gibi duruyordu. 20 yıl sonra ve 180 milyon ABD doları tutarında bir maliyetle Nan Rendong, "gökyüzünün gözü" ile ilk gözlemi yapmaya hazır, gökbilimcilere göre bu "kutsama". "Gökyüzü gözünü" bir süpernovanın zayıf parıltısına çevirdi. Yaklaşık 1000 yıl önce, süpernova ilk patladığında son derece parlaktı ve Çin'deki kadim insanlar tarafından "konuk yıldız" olarak kaydedilmişti.
"Sky Eye" kalibre edildikten sonra, daha geniş bir alanı taramaya başlayacaktır. Şu anda Simon'ın SETI ekibi, bu görüntüleri analiz etmek için bir araç geliştirmek için Çin ile işbirliği yapıyor ve bu, uzaylılar için insan arayışını büyük ölçüde genişletecek.
Simon, Samanyolu'nun merkezindeki yoğun yıldız alanını gözlemlemekle özellikle ilgilendiğini söyledi. "Orası çok ilginç bir yer, ileri bir uygarlık olabilir." Dedi. Mutlak yıldız sayısı ve süper büyük bir kara deliğin varlığı göz önüne alındığında, "Samanyolu'na bir grup dedektör fırlatmak istiyorsanız," bu ideal bir konumdur. Simon'ın alıcısı, yıldızlı gökyüzündeki milyarlarca radyo dalgasından gelen yabancı işaretçileri bulmak için kendi hassas algoritmasını kullanacak.
Liu Cixin bana "Gök Gözü" ün uzaylı işaretçileri tespit edip edemeyeceğinden şüphe ettiğini söyledi. Onun vizyonuna göre, "Karanlık Orman Yasası" nı izleyen bir evrende, gönderenin nesli tükenmek üzere olduğunu tüm evrene bildirmek için böyle bir işaret "ölüm anıtı" olmadığı sürece hiçbir medeniyet bir işaret göndermez. Bir medeniyet başka bir medeniyetin istilasıyla karşı karşıya kalırsa, bir gama ışını patlamasıyla kül olmak üzereyse veya başka bir doğal nedenden dolayı yok olmak üzereyse, o zaman son enerji rezervlerini yakındaki bölgeye hayat göndermek için kullanabilir. Gezegen ölmek üzere olan bir çığlık attı.
Liu Cixin haklı olsa bile, "Sky Eye" ın uzaylı işaretlerini tespit etme umudu yoktur, ancak dünya dışı medeniyetler tarafından fısıldayan zayıf radyo dalgalarını - başkalarının duyması için gönderilmeyen radyo dalgalarını - duyacak kadar duyarlıdır. Örneğin, sürekli olarak yeryüzünden gelen uçakların radar dalgaları. Dünya dışı uygarlık gerçekten "sessiz bir avcı" ise, bu "sızan" radyasyonu izlemek akıllıca bir harekettir. Gece gökyüzündeki birçok yıldız bu kadar zayıf sızan radyasyonla çevrelenmiş olabilir Sızan her radyasyon, tehlikeyi fark edene ve tespit edilebilecek sinyal vericiyi kapatana kadar dünya dışı uygarlık tarafından radyo teknolojisinin kullanımının bir izini temsil eder. Geçmişte, gözlemevi yalnızca birkaç yıldızdan gelen bu tür radyasyonu arayabiliyordu, ancak daha hassas olan "gökyüzü gözü" çok sayıda yıldızı arayabiliyordu.
Liu Cixin'e fener bulma konusunda umutlu olduğumu söyledim ve "Karanlık Orman Teorisi" nin tarihin çok dar bir yorumu olduğunu düşündüm. Çin ve Batı arasındaki özel karşılaşmalara dayanan dünya dışı uygarlığın genel davranışını basitçe etkiler.
Bu bağlamda Liu Cixinin açıklaması inandırıcı ve Çin ile Batı arasındaki şikayetlerin geniş bir modeli temsil ettiğini söyledi. Tarih boyunca, geri uygarlıklara zorbalık yapmak için gelişmiş teknolojileri kullanarak genişleyen uygarlık örneklerini bulmak kolaydır.
Bu modeller tüm kayıtlı tarihe veya hatta belirsiz tarih öncesi döneme kadar uzatılsa bile (Neandertallerin modern insanlarla ilk karşılaşmalarından sonra yeryüzünden kaybolması gibi), galaktik uygarlığa uygulanamayabilir.
Hayatta kalma süresi evrenin zaman ölçeğine göre hesaplanan bir medeniyet için, insanlığın tüm tarihi, uzun, parlak şafakta sadece bir andır. İçinde barış içinde bir arada yaşamayı öğrenmeden, on milyonlarca yıl hiçbir medeniyet var olamaz. Tüm insanlığı yok edebilecek silahlar yarattık ve ileri uygarlığın silahları bizden çok daha güçlü olabilir.
Liu Cixin'e insan uygarlığının hala nispeten genç olduğunu, zeki uygarlığın genel davranışını temsil etmeyebileceğini ve genellenebilecek platonik bir durum olmadığını söyledim. Galaksi milyarlarca yıldır yaşanabilir durumda ve temas kurduğumuz herhangi bir dünya dışı uygarlığın daha eski ve belki de daha akıllı olacağı neredeyse kesin.
Dahası, gece gökyüzünde eski uygarlıkların genişlemeyi ilk öncelikleri haline getirdiğine dair hiçbir kanıt bulunamadı.
SETI araştırmacıları bu tür medeniyetleri araştırdılar, bir kaynak noktasından başlayıp her yönden istila edecekler, tüm galaksiyi kolonileştirene kadar kapsamlarını genişletecekler. Bu uygarlıklar çok fazla enerji tüketirlerse, varlıklarını sızdıran kızılötesi ışık yayarlar, ancak tüm gökyüzü taramasında hiçbir şey bulamadık. 100 milyar yıldız arasında hızla genişlemek için, kendilerini kopyalayabilen makinelere ihtiyaç vardır ve bu tür makineler, kontrol dışı kod hataları nedeniyle kaçınılmaz olabilir. Ya da belki de galaksideki dünya dışı uygarlığın genişlemesi, tıpkı yeryüzündeki insanoğlunun genişlemesinin düzensiz olması gibi eşitsizdir. Ancak uzaylı uygarlık galaksideki yıldızların yalnızca onda birini işgal etse bile, bulmak kolaydır, ancak yakındaki 100.000 galaksi aramamıza rağmen hiçbirini bulamadık.
Sonuç olarak, bazı SETI araştırmacıları daha kafa karıştırıcı bir genişleme modeli düşündüler. Yıldızlara yaşam tohumlarını ekmek için mikroorganizmaları kullanabilen ya da Kambriyen bir yaşam patlamasını tetikleyerek yıldızların üzerindeki yaşamın evrimini hızlandıran "menşe uzay aracı" nın uygulanabilirliğini analiz ettiler. Hatta bu tür bir uzay aracının dünyayı ziyaret ettiğine dair kanıt bulmayı umarak insan DNA'sındaki şifreli bilgileri inceliyorlar. Sonuçta DNA, bugüne kadar bilinen en sağlam bilgi depolama ortamıdır. Ama yine de hiçbir şeyleri yok. Uzaylı uygarlıkların genişlediği fikri sadece iş başında insanmerkezcilik olabilir.
Liu Cixin yukarıdaki görüşe katılmıyor.
Ona göre, bu sinyallerin hiçbiri bulunamadı, bu da "Avcı" nın saklanmada çok iyi olduğunu kanıtladı. Diğer medeniyetler hakkındaki düşüncemizin içgörülerimizle sınırlı olduğunu söyledi. "Özellikle milyonlarca hatta milyarlarca yıldır var olan medeniyetler." Dedi, "Tıpkı insanların böcekleri yakalamak için neden örümcek ağlarını kullanmadıklarını düşünen örümcekler gibi, galakside genişlemek için neden bazı teknolojileri kullanmadıklarını düşünüyoruz. "Liu Cixin, iç barışa ulaşmış eski bir medeniyetin hala bir avcı gibi davranabileceğini söyledi, çünkü" birbirini anlamak için evreni geçmenin "zorluğunu anlıyor ve ayrıca bir yanlış anlaşılma meydana geldiğinde bunun bir ölüm kalım meselesi olabileceğini biliyor.
İlk kez yabancı bir medeniyetle karşılaşırsak ve gezegenini kontrol eden biyolojik sonrası bir robot medeniyetiyle karşılaşırsak durum daha da zorlaşacaktır. Dünya görüşü daha da tuhaf olabilir, belki de sempati duymaz. Merhamet, zekanın gerekli bir özelliği değil, belirli bir evrimsel tarih ve kültürün neden olduğu bir duygudur. Davranış mantığı, insan anlayışının kapsamı dışında olabilir. Bulunduğu tüm gezegeni bir süper bilgisayara dönüştürmüş olabilir Oxford Üniversitesi'ndeki üç araştırmacıya göre, mevcut evrenin çok sıcak olduğunu ve uzun vadeli enerji verimli hesaplamalar için elverişli olmadığını hissedebilir. Bu nedenle keşfedilmemek ve evren genişleyip hesaplamalara devam edebilecek kadar soğuyana kadar yüz milyonlarca yıl sürecek olan hareketsiz bir duruma girmemek için kendini gizleyebilir ve sonra tekrar uyanabilir.
Son adımı yürüdüm ve platforma geldim. Şu anda dünya bir süper bilgisayar gibi sürekli uğultu yapıyor, çünkü dağlardaki böceklerin ve kuşların seslerinin "gökyüzünün gözleri" nin ses aktarım etkisi ile güçlendirilmesidir. İlk fark ettiğim şey "gökyüzünün gözleri" değil, karstik yer şekillerinin dağlarıydı. Tıpkı Maya tarafından yüzlerce kilometrekarelik araziye inşa edilen dev piramitler gibi birbirlerinden ayrılmışlar ve garip şekilli görünüyorlar.Yıllar süren erozyon ve bitki örtüsünden sonra hepsi sıradan görünüyor.
Bu kaotik sahnenin ortasında muhteşem "gökyüzünün gözü" var. Beş futbol sahası genişliğinde ve dünyadaki herkes için iki kase pirinç alabilecek kadar derin. İnsan teknolojisinin bu şaheseri, sanki yerde size bakan kocaman bir göz varmış gibi soğuk bir parlaklığa sahiptir. Tanrı'nın parmağını yeryüzünün dış kabuğuna bastırması ve pürüzsüz bir gümüş iz bırakması gibidir.
Platformda bir saat oturdum ve yağmur yağıyordu. Kara bulutlar gökyüzünde sürüklendiğinde, titreyen ışık "gökyüzünün gözüne" düştü. Binlerce alüminyum üçgen paneli bir mozaik etkisi yaratır, bazı paneller parlak gümüşe, diğerleri soluk bakıra dönüşür. Uzak bir medeniyetin sinyali yeryüzüne ulaştığında, bu metal "çukur" a düşebileceği düşüncesi, insanı tuhaf hissettiriyor. Radyo dalgaları "gökyüzünün gözü" tarafından alınacak ve daha sonra araştırmacılar tarafından analiz edilecek ve doğrulanacaktır. Uluslararası anlaşmalar, yabancılarla ilk temasın halka duyurulmasını gerektirir, ancak bu gereklilik bağlayıcı değildir. Belki Çin uzaylı sinyalini ifşa edecek, ancak sinyalin kaynağını ifşa etmeyecek, aksi takdirde marjinal gruplar Dünya'nın ilk cevabını gönderecek. Belki Çin yabancı sinyalleri bir devlet sırrı olarak ele alacak, ancak uluslararası ortaklar bunları sızdırabilir. Ya da belki de Çinin kendi bilim adamları, yabancı sinyalleri ışık atım sinyallerine dönüştürecek ve bunları dünyanın ağlarında özgürce yayacaktır.
Liu Cixin'den şu an için karanlık orman teorisini bir kenara bırakmasını ve Çin Bilimler Akademisi'nin onu aradığını ve ona yabancı sinyaller bulduklarını söylediğini hayal etmesini istiyorum.
Kozmik medeniyetten gelen mesajlara nasıl cevap verecek?
Liu Cixin, insanlık tarihini çok ayrıntılı anlatmayacağını söyledi.
"İnsanlık tarihi çok karanlık ve çok tehditkar olduğumuz görünebilir." Dedi.
Liu Cixin'e, herhangi bir kozmik uygarlığın, herhangi bir ileri uygarlığın yapması gerektiği gibi, yaşanabilir gezegenleri uzun bir süre boyunca izlemesi durumunda, uzak gezegenlerin atmosferindeki nükleer flaşları tespit edebileceklerini hatırlattım. İnsanlık tarihini ifşa edip etmemek kendi sorumluluğumuz olmayabilir.
Liu Cixin, uzaylılarla ilk temasın insan çatışmalarına ve hatta bir dünya savaşına yol açabileceğini söyledi. Jeopolitik bir çatışma olmasa bile, insanlar kesinlikle köklü kültürel değişimler yaşayacaklar.O zamana kadar, gezegendeki her inanç sistemi ilk kez uzaylılarla temas kurmanın katı gerçeğiyle uğraşmak zorunda kalacak.
Bir gün, uzak yıldızlararası boşluğu geçtiğimizi ve daha yaşlı bir zeki yaşam ailesine katıldığımızı alçakgönüllülükle keşfedebiliriz.
Dünyadaki hümanistler de kaçınılmaz olarak insanlarla uzaylılar arasındaki ilk teması ayık bir şekilde düşünmek zorundadır. Kopernik, dünyanın evrenin merkezi olmadığını bize bildirdi ve Darwin, insanları diğer hayvanlarla aynı konuma indirdi. Buna rağmen, insanlar kendilerini hala doğanın en büyük şaheseri olarak görüyorlar ve hala "aşağı" hayvanlara acımasızca davranıyorlar. Şansın büyüsüne hayran kaldık, en basit madde ve aksiyomlardan bizim gibi yaratıklar doğdu.
Bir gün, uzak yıldızlararası uzayı geçtiğimizi, daha yaşlı bir zeki yaşam ailesine katıldığımızı ve uzun bir zaman yolculuğunda yoldaş olduğumuzu alçakgönüllülükle keşfedebiliriz. Genç, yaşlı veya soyu tükenmiş olsun, onlardan kozmik medeniyetin gerçek tarihini öğrenebiliriz. Milyonlarca yıllık geleneğin yarattığı galaksi sınıfı sanat eserlerini görebiliriz. Yalnızca, her biri birbirinden yüzlerce ışıkyılı uzaklıkta olan birden çok uygarlığın işbirliği ile gerçekleştirilebilecek bilimsel gözlemlere katılmaya davet edilebiliriz. Bu ölçekteki gözlemler, şu anda anlayamadığımız doğal olayları ortaya çıkarabilir. Yeni bir metafizik seti öğrenebiliriz. Şanslıysak, yeni bir dizi ahlaki standart da göreceğiz. Yaşam ve ölüm kaygısından kurtulup ortak insanlığımızı ilk kez anlayacağız. Karanlık ormanda gördüğümüz ilk ışık tüm insan dünyasını aydınlatabilir.
Çeviri: Yu Bo
Kaynak: The Atlantic
Oluşturuldu: En yaratıcı fikirleri keşfetmek için tiyatro tarzı çevrimdışı konuşma platformu
