Anlayın, bu basit bir dokunuş,
Gözyaşlarını anlaSize en sıcak konforu verin;
Keskinliğinizi bilerek, yorgun olmadığınız için sizi suçlayın. Anla, bu tarif edilemez bir hassasiyet, Kalbin içine akciğerlere, kemiklere iliğe; anlama, Hiçbir şey söylemeseniz de dağlar yüksek, nehirler uzak olsa bile, gönül yakın ve birbirlerinden uzak değiller. Anlamak, mesafesiz bir tür arkadaşlıktır. Binlerce nehir ve dağ var ve derin endişe ortadan kaldırılamaz; deniz köşeleri ve dünyanın uçları bile açık kalbi engelleyemez. Anlama, ruha dokunan bir tür göreceli, Belki bir bakış, bir ağıt O zaman iç sevinçlerinizi ve üzüntülerinizi anlayabilirsiniz; Kendinizle ilgili her şeyi, sıcak kucaklamaların kesişimi olmadan anlayabilirsiniz. Gerçekten anlıyorum, Bu bir davet ya da çekişme değil, Zulüm görmemek, Ama anlamak gerçekten doğal ve doğaldır, böyle bir anlayışın rüzgar ve ay ile hiçbir ilgisi yoktur, faydacı hiçbir şey yoktur ve hatta rüzgar ve yağmur veya güneşli günler. Gerçekten anlıyorum, Kelime yok, kasıtlı yok, bazen sadece küçük bir gülümseme. Gerçekten anlıyorum, Açıklamaya gerek yok, kaçmaya gerek yok, bazen sadece yumuşak bir çağrı. Gerçek anlayış bir tür ruh halidir, Bir teşekkür, Ruhun üstü kapalı bir anlayışıdır. Seni tanıyorum, neden bin kelimeye ihtiyaç var Çünkü birbirimizi tanıyoruz, minnettarız; çünkü birbirimizi sevdiğimiz için ona değer veriyoruz. Birbirlerinin kalplerinde gerçek şefkat eşliğinde, Hayatın bir tür kesişme noktası ve bir tür karşılıklı bağımlılıktır. Dünya o kadar büyük ki, herkes tanışamaz;Geniş kalabalığın içinde her kalp iletişim kuramaz.
Biri hayatından geçer Belki aile sevgisiyle karşılaştırılabilir; Bu aşk senin gözlerinde en değerlisidir Hayatınıza güvenip onu takip edebileceksiniz.