Pek çok Avrupa şehrinde geniş yollar yoktur ve dar sokaklar küçük arabaların durması için daha uygundur, bu nedenle dünyaca ünlü birçok küçük araba Avrupa'da doğmuştur. Örneğin Volkswagen Beetle, Fiat 500, mini, smart vb. Herkes tarafından bilinir, bunların arasında en eskisi Fiat 500'dür. Selefi, Fiat'ın Fiat 500 Topolino'yu piyasaya sürdüğü 1936 yılına kadar izlenebilir. İkinci nesil model olan Fiat 500'ün üretildiği 1957 yılına kadar değildi, ancak resmi olarak ilk nesil Fiat 500 olarak tanımlandı. O zamanlar, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, ulusal ekonomi güçlü değildi, bu nedenle Fiat 500, ekonomik ve az bakım gerektiren olarak konumlandırıldı. Fiat 500'ün bu neslinin ortaya çıkışı aslında birçok İtalyan vatandaşının otomobil hayallerini gerçekleştirdi ve aynı zamanda Fiat otomobillerinin ruhunu oluşturdu.
Ben şahsen bu neslin tasarımının, hala modası geçmiş ve cazibeli görünse de en klasik olduğunu düşünüyorum. Arabanın önünden, ikinci nesil 500, yamuk bir şekle sahiptir ve ön yüzü özellikle basittir Her iki tarafa iki yuvarlak far dağıtılmıştır ve altında cömert ve güzel olan kalın bir kaplama vardır. Tüm vücut son derece yuvarlak ve çok arkadaş canlısı.
Otomobil tarafı, aracın en önemli özelliği ... Mükemmel oranlar ve tasarım, Fiat 500'ü otomotiv endüstrisi tarihinde bir başyapıt haline getiriyor. Lamine gövde, her açıdan çok zarif olan güçlü bir paragraf duygusuna sahiptir. Fiat 500'ün arka tasarımı da klasiktir.Arka monteli bir arkadan çekiş düzeni olduğu için motor arkamızda yer alır, bu nedenle otomobilin arkasına da çok benzersiz bir soğutma menfezi eklenmiştir. Aynı zamanda, dikey arka farlar retro bir tarza sahip.
İç mekanda, bir bakışta çok basit olduğunu düşüneceksiniz, arabada neredeyse hiçbir şey yok, sadece bir direksiyon simidi ve bir gösterge paneli var. Ama bu zamanın işaretidir ve daha iyisi ya da daha kötüsü yoktur.
Güç aktarma organları açısından, Fiat 500 küçük bir deplasmanlı motorla donatılmıştır, sonuçta boyutu da buraya yerleştirilmiştir. Fiat 500'ün bu nesli, sırasıyla 13 beygirlik maksimum güce, 17 beygir gücüne ve 23 beygir gücüne sahip, 4 ileri manuel şanzımanla eşleşen üç motorla donatılmıştı.Bugün oldukça geri kalmış olabilir ama o zamanlar seyahat etmek yeterliydi. Ancak bugün böyle bir araba almak zordur ve klasik ancak gözden kaçabilir.